Parfümün bulunması milattan önce 3000’li yıllara dayanmaktadır. Tarihteki bilinen ilk parfüm üreticisi kimyacı Tapputi’dir. Kimyacı Tapputi, Mezopotamya’da yaşamış bir kadındır. Parfümleri tarihte en çok firavun ve kraliçeler kullanmaktadır.
16. yüzyılda Fransa adını parfümün merkezi olarak duyurmuştur. Bu dönemde parfümler cilde zarar vereceği düşüncesi ile giysilere, mendillere, eldivenlere ve mücevherlere sıkılırdı. Parfüm o dönemlerde kötü kokuları bastırmak amacı ile kullanılırdı. Zaman içerisinde parfüm sektörü gelişme gösterince parfümler bir imza olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Fransızlar tütsünün çıkardığı kokuyu isimlendirmek için parfüm kelimesini kullanmışlardır. Modern parfümün ataları olarak Mısırlı rahipler bilinmektedir. O dönemde inandıkları tanrılar için adadıkları kurbanların kokularını elde ettikleri aromatik reçineli parfümler ile kapattıkları bilinmektedir. Ayrıca tanrılarını tütsü ile yakarak şarap, ardıç ve mür gibi malzemeler kullanarak tanrılarını memnun ettiklerini düşünmüşlerdir.
Parfüm hakkında meraklı olan kişilerin Edfu Tapınağını ziyaret ederek aynı zamanda merhem tariflerini de almaları mümkündür. Firavunların yaşadıkları zamanlarda ölen firavun ve rahipleri güzel kokan mezarlara gömmeye tercih edelerdi. Bu kokular o kadar güçlü kokulardır ki, arkeolojik çalışmalar sırasında açılan mezarlarda hala bu kokuların olduğu söylenmektedir.
19. yüzyılda parfüm büyük bir değişiklik yaşamıştır. Gelişen kimya ve lezzetler sayesinde modern parfümlere geçiş sağlanmıştır. Bu dönemlerde üretilen parfümlerin ham maddesi çiçektir. Geçmiş tarihe bakacak olursak eğer, parfümler ilk olarak milattan önce 3000’li yıllarda görülmeye başlanmıştır. Bu zamanda parfüm adı verilen kokular tütsülerden çıkan kokulardır.
